Antik dünyada kullanılan
gömütlük biçimleri; tümülüs mezarı (gömülerin
taş ve toprakla kaplandığı yapay tepe), kaya
mezarı, yeraltı mezarı, kral mezarı, kule-paye tipi mezar, tapınak tipli mezar ve lahit (ölünün defnedilmesine yetecek boyutta mezar
odası, 2-3 metre uzunluğundaki ceset
koruyucu kap) dir. Bazı gömüt alanlarına, mezar taşı (Stele) dikilir. Stele,
yazının az yâda hiç olmadığı, pagan inançlara ve ölünün yaşamına dair fikir
veren görsel sembol veya yontulardır çoğunlukla. Antik Ege’de az görülen anıt
mezar ve lahit, Mezopotamya ve özellikle Mısır’da yaygındır. M.Ö.
6. yüzyıldan itibaren Karia ve Likya medeniyetinde ortaya çıkan; poydum üzerinde yükselen
ve büyütülen, tapınak görünümü kazanan gömüt odalarına “podyumlu mezar anıtları” denir. (lahit hakkında bir başka yazı)
Mezarlık, Milas ören yeri |
Kral ailesinin,
komutanların ve zenginlerin lahit veya anıt-mezar yaptırma gücü ve ekonomisi varken;
geniş halk kitlerinin, defin işlemleri
düzensiz ve belirsizdir. Defin, inhumasyon
ve kremasyon gömü olmak üzere iki
türlüdür. Kremasyon gömüde ceset yakılır; külleri
ya doğrudan yâda kil kaplar içinde defnedilir. Mezarlara bakıldığında, iskeletlerin yatırılış pozisyonları farklıdır; üst üste biriken defin yığınları çoktur, bazılarında hiç iskelet
yoktur. Anadolu'daki anıt mezarların gövdesi, taş dökümdür; üzerinde pişirilmiş
toprak kilden renkli ve resimli kabartmalar yer alır;
önemli örnekler, genellikle M.Ö. 600 ile
400 yıllarına aittir. Bazıları gömütlükte açık alanlara, bazıları özel odalara konulur. Öbür dünya inancıyla, ölüye ait eşyalar
ve yaşamına dair anılar, hatta altın
konur kabir içine. Bu sebeple tarihi eser kaçakçılığından önce; kabirde altın
arama, meslek olur ve tarih boyunca
birçok mezar soyulur. Anadolu’daki mezar anıtları, çoğunlukla Likya kent nekropollerinde bulunur;
özgünlükleri ile Likya Sanatı kabul
edilir.
Halikarnas Mozolesi
Halikarnas Mozolesi (Halikarnassos
Mausoleum),
Dünyanın Yedi Harikası’ndan biridir. Karia bölgesinin
merkezi Halikarnassos (Bodrum) şehri,
dağdan denize doğru teraslar biçiminde yayılan yerleşime sahiptir Karia satrap-kralı Mausolos, kendisi adına M.Ö.
353’de şehrin tepesine Mausoleum’un
yapımını başlatır. Kralın ölümü sonrası, kardeşi-karısı Artemisia ve ailesi tarafından
sürdürülür inşaat. İlkçağ yazarları Plinius ve Vitrivius yapıyı, detaylı biçimde anlatır. Halikarnas Mozolesi’nin 241 x 105 bir alana inşa edildiği ve yüksekliğinin 42 metre olduğu tahmin
edilir. Üç kademeli podyum üzerinde
yükselen 11 x 9 sütunlu İyon tapınağı biçimindedir; podyumun üstünde sütunlardan oluşmuş galeri ve ortasında mezar odası vardır. Tapınağın çatısı, çok basamaklı bir piramit şeklindedir; 24x30 metrelik
çatının üstünde, dört atlı ve bir araba (quadriga) konulur. Podyum, gövde ve çatı alışılmadık yoğunlukta frizler ve bağımsız heykellerle
süslenmiştir.
Halikarnas Mozolesi rekonstrüksiyonu
ve bugüne kalanlar
|
İsimleri
ve gerçekliği tartışmalı da olsa, dönemin
ünlü yontucularının eserde çalıştığı söylenir. Podyum frizlerinin doğu
bölümünde Skopas, kuzeyde Bryaxis, batıda Leochares, güneyde Timotheos,
hatta Praxiteles‘in çalıştığı iddia
edilir. Podyum frizlerinde, Yunanlıların dış düşmanları Amazonlarla savaşı (Amazonomakhi) ve Yunan halklarının
kendi aralarındaki iktidar mücadelesi (Kentauromakhi)
işlenir. Figürlerde farklı üsluplar, detaylı işçilik ve derinlik duygusu hâkimdir;
aksiyon, tüm yönlerden görülecek biçimde,
paralel eksende ve birbirlerini kesmeden devam eder. Kazı alanında bulunan kadın ve erkek heykellerinin, Mausolos ve Artemisia’ya ait olduğu sanılır.
Anıtın galerisinde veya çevresinde olduğu düşünülen bulgular arasında aslan, sfenks, pars ve köpek yontuları vardır.
Amazonomachy Friz - Halikarnas Mozolesi |
Anadolu’nun en büyük
anıt mezarı Halikarnas Mozolesi, 15. ve 16.
yüzyılda St. Jhon Şövalyeleri tarafından
kale inşaatında taş ocağı olarak kullanılır ve büyük orada yıkıma uğrar;
sonrasında kazı kalıntıları, İngilizler tarafından yurtdışına kaçırılır ve bugün British
Museum’dadır. Bulguların ve yazılı kaynakların karşılaştırmasıyla, anıtın
mimari rekonstrüksiyonu yapılır. Mausoleum, görkemli tasarımıyla Helenistik ve Roma dönemindeki benzerlerine örnek
olur ve anıt mezarlar, ondan türetilen Mozole
kelimesiyle tanımlanır. Bugün, anıtın Bodrum’daki
yerinde sadece çukur vardır.
Kentaur Friz - Halikarnas Mozolesi |
Belevi Mozolesi
Efes-Sardes antik şehirleri arasındaki (İzmir-Selçuk) Belevi Köyü’nde bulunan anıt mezar yıkıntısıdır Belevi Mozelesi. Kaide üzerine tapınak biçiminde inşa edilen anıt,
sebebi bilinmeyen bir şekilde, yarım kalır, bitirilemez. Yarım da kalsa, Halikarnas Mozolesi’nden sonra Anadolu’nun büyük ikinci anıt mezarıdır. Mezarın, Efes kralı Lysimachus tarafından M.Ö. 300’lü yıllarda inşa ettirildiği; ama savaşta öldürülen Efes
kralının buraya gömülmediği, sonrasında Efes’i işgal eden Selevkos kralı II. Antiochus’un M.Ö. 250’lı yıllarda, yarım kalmış bu
mezara gömüldüğü rivayet edilir. Diğer yandan, Belevi Mozelesi’nin kime ait olduğuna ve ne zaman yapıldığına dair kesin kanıt veya yazıt ele geçmemiştir.
Belevi Mozolesi, Selçuk |
Mozole
ovaya doğru uzanan tepe üzerinde büyük
bir kaya kütlesinin yontulması ile yapılır. Kaya kütlesi, daha sonra iki sıra mermer blok ile kaplanır. Ana kaide, kare biçiminde 29x29 metre ölçülerinde ve 11 metre yüksekliğindedir. Üç
basamaklı kaidenin üzerinde, dört cepheyi kaplayan Dorik nizamlı 28 sütun ile çevrili kat vardır.
Sütunlu katın yüksekliği 10 metredir;
sütunların arasında Cella bulunur.
Mimari parçaların üzerinde Korint
süslemeler, renk ve boya işçiliği kullanılır. Mausoleum’dan etkilendiği
için muhtemelen, çatısı piramit
biçimindedir. Kayanın güney tarafında defin
odası oyuğu vardır; defin odasında bulunan lahit ve diğer kalıntılar, bugün Efes Müzesi’ndedir.
Gümüşkesen Mozolesi
Bugün Muğla-Milas sınırları içinde yer alan ve M.S. 2. yüzyılda yapılan Gümüşkesen Mozolesi, 8.5 metre yüksekliğindedir. Yapımında
gri-beyaz mermer, moloz taş ve harç
kullanılır. Alt kat, büyük ve düzgün yontulmuş mermer bloklardan yapılır; orta kat, İon sütunları ile çevrilidir ve çatısı basamaklı piramit biçimindedir. Alt kat gömülerin
konduğu mezar odası, orta kat dinsel tören alanıdır. Gümüşkesen Mozolesi, Roma dönemine aittir, bölgedeki nekropol alanında bulunur; kim yâda
kimler için yapıldığı belli değildir ve Bodrum’daki Mausoleum'un, küçük
kopyası gibidir.
Gümüşkesen Mozolesi, Milas |
Harpiler Anıtı
Bugün Antalya-Fethiye arasında yer alan Ksantos (Xanthos) antik şehrinde keşfedilen anıt mezar (M.Ö. 5.yüzyıl) adını
üzerindeki yarı insan, yarı kuş yaratık
Harpiler’den alır. Harpiler Anıtı, 30 ton ağırlığındadır; dikdörtgen ve tek parça (monolit) kayadan yontulur; 5.5 metre yüksekliğindedir; dört ayak üzerinde yükselen ve kapısı
olan gömüt odasıdır. Dört cephesindeki kabartmalarda, mezar sahibin
yaşantısından sahneler sunulur. Kuzey cephesinde taht üzerinde oturan mezar sahibi, savaşçı miğferi uzatır; karşı cephede de benzer bir sahne vardır. Diğer
cephelerde, Harpiler yer alır; Pagan inanca göre Harpiler, ölülerin ruhlarını göğe taşırır. Başka bir cephede, Tanrıçaya adaklar sunulur; kadınlar ve
genç kızlar ellerinde meyve ve çiçeklerle ilerler. Kazı bulguları yurtdışına kaçırılmıştır ve British
Museum’dadır. Bugün, Fethiye’deki ören yerinde Harpiler’in çıplak kalmış kulesi durmaktadır.
Harpiler Anıtı, Kanthos |
Nereidler Anıtı |
Nereidler Anıtı
Likya’daki
Ksanthos (Xanthos) kentine hâkim bir
yamaçta inşa edilen (M.Ö. 420-390) Nereidler Anıtı, İon tapınağı görünümlü
anıt mezarların Anadolu’daki ilk ve en
önemli örneğidir. Yüksek podyum üzerine kurulur; 4x6 sütunludur; içindeki
cella bölümünde mezar yatağı (cline)
vardır. Kesin olmamakla birlikte, Ksantos kralı Arbinas adına yapıldığı düşünülür. Sütunları arasında Nereid heykelleri; cella duvarı ve
podyum üzerinde kabartmalı kuşaklar vardır. Frizlerde (kabartmalar) kent savunması, geçmiş efsaneler ve av sahneleri
tematik olarak birbirlerini takip eder. Kabartmanın birinde başının üzerinde şemsiye olan kişi, mezar sahibi ve muhtemel
kral Arbias dir ve diğer cephelerde
yaşamından kesitler anlatılır. Alınlık frizlerinin yansı sıra, anıt çevresinde 12 tane heykel bulunur. Bunların çoğu,
mezara ismini de veren deniz perileri
Nereidler’dir ve anıtın orijinalinde
galeri sütunları arasındadırlar.
Asyatik etkilerin ve İon yaşamının eriyik kullanımı ile Nereidler Anıtı, Likya sanatı
örneğidir. Kent savunmasını işleyen
frizlerde, Şarkvari anlatım hâkimdir; insan yüzü ve özellikle gözler oldukça etkileyicidir. Nereid yontularında,
İon etkisi belirgindir; Nereidler,
ölülere son yolculuklarında eşlik eden perilerdir. Periler, denizin ve
rüzgârın etkisine açıktır; elbiseleri (chiton)
gövdelerine yapışıktır, hareket içinde sükûneti telkin ederler faniye. Ölüm karşısında fani yolcularını, dans ve
şarkıları ile eğlendiren güzelliğin temsilidir Nereidler. Anıt, kazılar
sonrası İngilizler tarafından yerinden sökülerek yurtdışına kaçırılır ve British Museum’dadır. Bugün, Antalya’da Nereidler’in
yerinde boş tepe vardır.
Nereidler Frizi |
Deniz Perisi, Nereid Heykelleri |