Rüya,
kişinin güncel deneyimlerinin etkisiyle oluşan görünür içerikler ile geçmiş
yaşantısının, dirençlerinin oluşturduğu gizli içeriklerin bir araya gelmesiyle ortaya
çıkan bütündür. Rüyadaki görünümler, bir
dizi rüya mekanizması sonucu çarpıtılmıştır ve bu sebeple rüyanın anlamı ve yorumu görünür değil,
gizli içerikte saklıdır. (Bilinçdışı dinamikler ve rüya hakkında detaylı
bilgi için tıklayınız) Rüyanın gizli
içeriğini dört evre belirler: yoğunlaştırma, yer değiştirme, temsil edilme, sansür:
hatırlama ve unutma
Yoğunlaştırma
Yoğunlaştırma ile rüya,
gizli içeriğini ve temel dinamiklerini tek bir temsil içinde sunabilir. Bilinçdışının karmaşık arzularını tek bir temsil üzerinde yoğunlaştırması, geleneksel
rüya tabirlerinde kullanılan “şu simge, kişinin şu hakikatini işaret eder”
biçimdeki yorumlama tekniğini çoğu zaman yetersiz kılmaktadır. Bunun yanında
kökensel fanteziler –cinsel fanteziler ve Jung’un terimiyle bilinçdışı
arketipler- denilen içgüdülerin tatmin arayışını açık biçimde yansıtan rüyalar
da yaygındır.
Yer Değiştirme
Yasa ve anlam tanımayan
bilinçdışı, sansür engelini aşmak için rüyada temsilerini yer değiştirerek kullanır.
Bu sebeple rüyada önemsiz yâda tutarsız görünen, içgüdünün asıl ifadesi
olabilir. Hatta yer değiştirme sonucu içgüdünün doyum arayışı, temsillerin hiçbiri
içinde yer almayabilir ve gizliliğini koruyabilir. Bu nedenle rüyayı gören kişinin “ne hissettiği” en
etkin yorum aracıdır.
Temsil Edilme
Bilincin temeli olan
nedensellik ve ardışıklık, rüya dilinde dönüşüme uğrar.
Bilinçdışı, karmaşık imgelerin bir araya gelmesiyle oluşan kendine özgü temsiller
üretebilir. Rüya dilinde nedensellik yoktur, ardışıklık üzerine kurulur.
Kurulan ardışıklığın nedensellik bağları ise, gizli içerikte sakıdır. Temsil edilmenin bir başka görünümü,
tersine çevirmedir. Rüya, uykunun kâbus ile sonlanmaması için doyumu bazen
karşıt temsiller içinde arar.
Sansür: Hatırlama ve Unutma
Bilinç,
hatırlama ve unutma ile sansür uygular.
Hatırlama sürecinde rüyadaki boşluklar doldurulur, neden-sonuç bağları eklenerek
temsiller bastırılır veya değiştirilir. Unutma ile bilinçdışı istek, bilinç
düzeyinde tanınmaz olur. Bilinç, rüya gerçekliğinin tekinsizliği karşısında
kuşkuyu da devreye sokarak, uyanma sonrası rüyayı önemsizleştirir.
Eğer
sansür işlemez ise rüya, çelişkili ve anlamsız imgelerin hatırlandığı bir
gerçeklik olarak bilinçte ortaya çıkacak ve kişiyi kaygılandıracaktır. Bu nedenle en sağlıklı rüya, uyanıldığı
zaman hatırlanmayan rüyadır.