Thomas More etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Thomas More etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Güneş Ülkesi ve Yeni Atlantis


Ütopya - Thomas More

Thomas More, İngiltere Kralı 8. Henry’nin önemli diplomatlarından biriydi ve kraliyet danışmanlığına kadar yükselmişti. Kral Henry, erkek çocuk sahibi olmak için yeniden evlenmek istemiş ama Katolik inanç ve Papalık buna karşı çıkmıştı. Bunun üzerine tarihte ilk kez bir kral, Katolik kilise ile bağlarını koparıp kendi ulusal kilisesini (Anglikan) kurdu. Thomas More ise Katolik teokrasiye ve Papa’ya olan bağlılığından vazgeçmeyip, Kral Henry’e olan bağlılık yeminini reddetti. Sonrasında ölüm cezasına çarptırıldı ve idam edildi. (1535) Henry’in ölümünün ardından yaşanan Protestan-Katolik çatışmasına dayalı iç savaşların sonrasında, tahta kızı 1. Elizabeth geçti.

Coğrafi keşifler, Rönesans hareketi ve Protestan teoloji ile modern dünyanın oluşumuna tanıklık eden Thomas More, “Ütopya adlı eserinde düşündüğü ideal yaşam biçimini anlatmıştır. (1516) Eser bir taraftan yaşamı tümden düzenleyen bir proje, bir yandan da edebi anlatı olarak fantazi ve hiciv içermektedir. Ütopya ülkesi, “ada” coğrafyası üzerine kurmuştur. Bütünlük ve fiziksel hâkimiyet amacı ile kurgulanan hayali ada coğrafyası, kendinden sonraki benzer ütopik metinleri de etkilemiştir. More’un ütopya adası aynı zamanda bürokratı olduğu dönemin İngiltere’sinin eleştirisidir. Thomas More, Platon’un “filozof-bilge yöneticileri” gibi liyakat sahibi insanların yönetimini savunmuştur. Ona göre toplumsal sorunların kökeni, özel mülkiyet idi. Tahayyül ettiği ütopya toplumunda parayı kaldırmıştır. Paranın yerini, emek makbuzları ve çalışma belgeleri alır. Bu yöntem ile eşitlikçi emek dönüşümünü öngörür. Fakat anlatıdaki biçimi ile paranın kaldırılması, özel mülkiyet sorununa gerçek bir çözüm getirmez. More’un geliştirdiği ekonomik-politik temsil, bugün için sadece fantazidir.

 

Güneş Ülkesi - Tommaso Campanella

Tommaso Campanella, arzuladığı yaşam biçimini “Güneş Ülkesi” (Civitas Solis) adlı eserinde anlatmıştır. (1602) Güneş Ülkesi’ndeki temel düşünce, “manastır” yaşamının fiziksel olarak genişlemesine dayanır. Campanella, farklı sosyal sınıf ve toplulukların fiziksel olarak merkezinde yer alan manastırın, merkezden çevreye doğru yayılmasını ve insanları sosyal ortaklık içinde bütünleştirmesini hedeflemiştir. Güneş Ülkesi, gelişmekte olan modern dünya yaşamına karşıt olarak geçmişe dönük (pastoral) ve Hıristiyani yaşamı savunur.

Güneş Ülkesi, Güney Denizi’nde yer alan ve yedi bölgeden oluşan bir ülkedir. Ülkenin başında Metafizikus (Hoh, Sol) adında dini bir lider bulunmaktadır. Güneş Ülkesi’ni en bilge kişi yönetmektedir ve Metafizikus bilgeliği nedeni ile seçilmiştir. Kendisinden daha bilge bir kişi çıkana kadar Metafizikus, kesin yetkilerle tüm ülke yaşamını tanzim etmektedir. Metafizikus’un kendisine yardımcı üç rahip yöneticisi Pon (güç),  Sin (bilgelik) ve  Mor (sevgi) vardır. Bu üç yönetici, askerlik, eğitim ve cinsellik üzerinden Güneş Ülkesi halkının yaşamını düzenler. Campenella anlatısında, More’dan çok daha fazla Platon’a bağlıdır. Güneş Ülkesi’nde aile, kurum olarak aşılmıştır. Campenella, aileye karşıdır. Kadın-erkek ve çocuk, aile ekonomisi için değil; toplumun genel refahı ve üretimi için var olmalıdır. Güneş Ülkesi’nde üretim ve paylaşım eşitliği olsa da, sınıfsal farklılıklar ortadan kaldırılsa da, tüm insanlar devletin sıkı kontrolü altındadır.

Paraguay Güneş Ülkesi

Campanella'nın ütopya metni, Platon ve More'a göre daha önemli pratik etkiler göstermiştir. Hatta Campenella, yaşadığı dönemin kötü yaşam koşularına tepki olarak Kalabriye Ayaklanması ile ütopyasını gerçekleştirmek istemiş, fakat başarılı olamamıştır. Campanella'nın ölümünün ardından “Güneş Ülkesi” eserinden etkilemiş Cizvit papazları, onun hayalini 1650’li yıllarda Paraguay'da gerçekleştirdiler. Cizvit papazları, Paraguay yerlilerini Güneş Ülkesi’ndeki anlatıya göre uygun biçimde örgütlediler. Bu ütopya pratiğinde Paraguay ülkesi, otuz bölgeye ayrıldı ve bölgeler, Cizvit papazları tarafından yönetildi. Tanrı, tek mülk sahibi idi ama topraktan elde edilen üretim tüm halkın idi. Çocukların eğitimine Cizvit teolojisi ile yön verildi. Ve düzenin devamlılığı için çocuklar, toplumun kabul edildi. 1760’lı yıllara gelindiğinde yaşanılan deneyimin huzur verici ortamı ile yakın bölgelerden Paraguay’a göçler gerçekleşti ve Güneş Ülkesi’nin nüfusu hızla arttı. Paraguay Güneş Ülkesi, uzun yıllar devam eden ütopya deneyimi oldu. Sonrasında Cizvit hareketi ve yeni yaşam deneyiminin çıkarlarına ters gittiğini gören İspanyollar, Cizvitleri bölgede asimile ettiler. Bir süre daha kendi yapılarını sürdürmeye çalışan Paraguay yerlileri, kolonileştirme hareketi karşısında çok fazla direnemedi ve böylece Campenella’nın Hıristiyani ütopya pratiği son buldu.

Yeni Atlantis - Francis Bacon

Rönesans hareketinin önemli düşünürlerinden Francis Bacon, tahayyül ettiği ideal yaşamı "Yeni Atlantis” (Nova Atlantis) ile anlatmıştır. (1624) Bilimin ve deneyin öncülüğüne inanan Bacon, ancak doğanın olanakları ile uyumlu bir yaşamın uygulanması halinde, “İnsan Krallığı”nın kurulacağını belirtmiştir. Ona göre skolastik felsefe ile özünden saptırılmış Aristoteles düşüncesinin temeli olan “Organum” yeniden kurulmalıydı. Tanrının inayetini bilim ve deney pratiğine yansıttığı zaman insan, cennetti yeryüzünde kuracaktı.

Yeni Atlantis, bir grup gezginci tüccarın yaptığı deniz yolculuğunu anlatır. Yolculuk sırasında aksilikler ile karşılan gezginler, Pasifik Denizi’nde hiç bilinmeyen bir adaya sığınmak zorunda kalır. Adaya ayak basan gezginler, daha önce hiç bilmedikleri bir bilim ve inanç dünyası ile karşılaşırlar. Adanın ismi Bensalem’dir. Bacon’a göre Bensalem, gelecekte kurulması gereken ideal yaşam dünyasıdır. Bilimsel eylemin gerekliliğine inanan Bacon, aynı zamanda geleceğin ideal düzenini evrensel Hıristiyanlık kapsamında düşünür. Adadaki yaşamın örnek teşkil ettiği bilimsel pratik ile Skolastik düşünce aşılmalıdır. Tanrı, Bensalem halkının doğaya uyumunun ana kaynağıdır. Bensalem halkı için doğayı bilmek ve Tanrı’nın inayetini bulmak bir ve aynı şeydir. Ada halkının bilim ve deney merkezi, yaşamı yönlendiren Süleyman’ın Evi’dir. Bu ev, ada halkının doğa araştırmalarını ve bilgisini geliştirmek için kurulmuştur. Evde bulunan deney koşulları ile halk, doğa bilgisini artırmakta ve yaşamlarını kolaylaştırıcı bir takım teknikler ve makineler üretmektedirler. Bacon’un Yeni Atlantis ütopyası bilginin, deneyin ve faydanın toplumun her kesimiyle paylaşıldığı bir yaşamı öngörür.