Aphrodite of Cnidus etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Aphrodite of Cnidus etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Klasik Dönem Yunanlı Heykeltıraşlar: Myron, Polykleitos, Praxiteles, Lysippos


Klasik dönem Yunanlı heykeltıraş, mükemmel olanı kalıcı forma dönüştürmek için mermeri yontar. Eylemin bir anına, hatta herhangi bir anına yönelir; koşarken, koşmaya başlarken, yayını çekerken, dinlenirken; düşerken ve savaşta yaralanıp ölürken. Birçoğunun esası değil, benzeri kalır günümüze. Yunan istenci erkek bedenini, kalıcı kılar yontuda çoğunlukla. (Yunan Heykel Sanatı hakkında bir başka yazı için tıklayınız)

Kontrapost

İlk kez Yunanlılar tarafından mermer yüzeyinde aranır. Vücut ağırlığının bir bacağa bindirildiği, diğer bacağın dizden hafifçe kırılarak serbest bırakıldığı duruş şeklidir Kontrapost. Duruş ile kalça, omuz ve baş hafifçe eğilir, yontuya hareket katılır. Kontrapostta amaç, devinim içinde sükûneti göstermektir. Karşıtlık içinde denge aranır;  yakalanan bir “an”ın dinginliği ile somuta gelmesi arzulanır Tin’in. 
The Discobolus - original bronze by Greek Myron, circa 450 BC, Roman copy - at the Vatican Museum
The Discobolus

Taklit ve İmgelem

M.S. 1. yüzyılda yaşamış Apollonios, yontu sanatı üzerinden taklit ve imgelem arasındaki ayrışmayı şöyle açıklar: “Zeki ve mahir sanatçı, taklit etmekten (mimesis) fazlasını yapar. Taklit etme, yalnızca görüneni betimlemekten ibaret iken; imgelem (fantazia), görünenin ötesine işaret eden ideal tasavvuru yansıtır. İmgelemlerinin izinde ve el becerisi (tekhne) ile mermeri kazır Praksiteles veya Polykleitos.”

Myron ve Discobolus
M.Ö. 470’li yıllara ait Myron’un “Disk Atan Atlet” (The Discobolus) heykeli, klasik dönemin en önemli yontusudur; orijinali olmasa da Roma dönemi tıpkısı günümüze kalır. Myron arkaik dönem heykeldeki statik duruşu; devinime geçirir ve “mükemmel daire” şemasının izinde, eylemin özgün bir anında yakalanacak denge ile güzelliği yansıtmak ister yontuya. Aslına en sadık Roma replikasında baş bölümü eksiktir; gövdenin duruşuna uygun bir ekleme yapılır ama konu tartışma yaratır; acaba Myron, atletin kafa bölümünü nasıl yontmuştur? Birçok kişiye göre baş öne değil; arkaya yani fırlattığı diske bakmaktadır. İki mükemmel daireyi iç içe vurgulayan beti için, esas yontuda başın arkaya dönük olması yüksek ihtimaldir.

The Discobolus - original bronze by Greek Myron, circa 450 BC, Roman copy - at the Terme Museum, Rome
The Discobolus
Diski tutan kol arkaya doğru uzanırken, diğer kol önde boşta sallanır; gövde seyirciye dönükken, bacaklar profilden görülür; bacaklardan biri ağırlığı taşırken, diğerine ağırlık binmez; sağ ayağın parmakları yukarı doğru kıvrılırken, diğerinde alta doğrudur. Discobolus, bugün anatomi bilgisi ışığında incelendiğinde, atletin hareket ve kas dağılımının gerçekçi olmadığı da görülür; amaç zaten gerçekliği aşmak isteyen ideal’in yontusunu yakalamaktır. Atlet disk atarken uyum, asimetri üzerinden yansıtır yontuya. Attika’lı Myron, tekrarı olmayacak zaman parçasının, lâhzanın kalıcı izini sürer.

The Discobulus - original bronze by Greek Myron, circa 450 BC - at the British Museum
The Discobolus

Kanon

İnsan bedeni ve örgenleri arasında, tıpkı doğadaki gibi sayısal düzen olduğu düşünüldü, kural (kanon) geliştirildi; araştırma yapıldı antik dünyada. Sanatçı, insanın temsili için kanonlar üretti doğru yâda yanlış. Kanon vasıtasıyla ayak ve el uzunluğu, baş yüksekliği, bel genişliği için oranlar geliştirildi; proporsiyon (beden formu) arandı. 

Polykleitos ve Doryphoros

Çoğunlukla atlet heykelleri yapar Argos’lu Polykleitos (M.Ö. 460-420). “Mızrak Taşıyan” (Doryphoros) adı eser en ünlü yontusudur; eserine “Kanon” adını verir. İdeal güzellik arayışını oran ve simetri üzerinden kurmaya çalışanlardan biridir Polykleitos, Kanon yontusunda yaptıklarını, kurallarını yine Kanon adını verdiği bir kitapta toplar ama metin günümüze ulaşmaz.
The Doryphoros - Greek bronze original by Polykleitos, circa 5th c. BC, Roman copy after
The Doryphoros

Pythagoras, dünyayı ve varlıklar âlemini sonlu ile sonsuzun ahengi olarak görür ve sayıları, evrensel ilke kabul eder. Sanat, soyutlama üretirken bile sayı ve oranların bileşimdir bu düşünceye göre. Güzellik, ancak sayı ve orantı ile oluşur görünen şeyde. Pythagorasçı felsefenin matematik ülküsünü, yontuda arar Polykleitos. Ona göre: “Bu âlemde sadece şekil kazanmış olan tanınabilir, her varlığın sayısal bir özü vardır.Doryphoros’ta ilk göze çarpan; uzuvların karşıt dengesidir. Sağ bacak gergin yere basarken, sol bacak gevşek ve geri çekilir; kollar ve bel özgün bir dengeyi yansıtır. Bu duruş (kontrapost) sonraki dönemlerde yontu sanatçılarına okul olur; Rönesanslı Donatello ve Michelangelo’nun "Davud" yontularında belirgindir, onlar da Polykleitos'un izini sürerler.


Praxiteles: Knidos Afrodit’i ve Olimpia Hermes’i

Praxiteles (M.Ö. 400-330), klasik dönem denildiğinde ilk akla gelenlerdendir; hiçbir eseri günümüze ulaşamaz, replikaları kalır. Atinalı heykeltıraşın en ünlü eseri; Knidos Afrodit’i heykelidir. Knidos haklı için yapılan ve tapı değeri ile antik şehrin gözbebeği olan eserin günümüze benzerleri kalır; Knidos Afrodit’i antik dünyadaki ilk çıplak kadın figürüdür. Yontuda Afrodit, bir eli giysisini tutarken; diğer eli vulva bölgesini kaparken yâda işaret ederken görünür. Knidos Afrodit’i hala, yapılmış en güzel heykeldir birçok kişiye göre.
The Aphrodite of Cnidus - orginal marble Greek sculptor Praxiteles, circa 4th c. BC, Roman copy after
The Aphrodite of Cnidus

Praxiteles’e atfedilen diğer bir ünlü eser, “Olimpia Hermesi” olarak da bilinen “Çocuk Dionysos’u Taşıyan Hermes” yontusudur.  “Praxiteles’in heykellerindeki insan gövdesi, doğadan ve ölümlülükten kurtulmuş, rüyayı ve ölümsüzlüğü simgeleyen mükemmel formun görselleştirilmesidir.” Nietzsche’ye göre. 

Olympia Hermes, Hermes and Child Dionysus - original by Praxiteles. Parian marble, height 2.15 m, Roman copy
The Olympia Hermes


Lysippos: Apoxyomenos ve Yorgun

Klasikten Helenistik döneme geçişin önemli heykeltıraşı Sikyon'lu Lysippos (M.Ö. 395-310), Apoxyomenos heykeli ile tanınır; kral İskender’in saray heykeltıraşı olarak çalışır. Yüzlerce heykel yaptığı söylenir kimi kaynaklarda, fakat hiçbiri günümüze ulaşmaz; yontularından Roma dönemi benzerleri kalır.
The Apoxyomenos - Roman statue copy, bronze original by attributed to Greek Lysippos, circa  320 BC
The Apoxyomenos
Lysippos, kendine has orantı dizgesi, kanon geliştirir; baş bölümünü daha küçük, gövdeyi daha ince yontar; böylelikle figürü daha uzun boylu gösterir. Baş ve örgenlerin hareket yönünü farklı vererek; anın içinde hareketi zıt yönlere taşır. Yontuyu gündelik ve patetik unsurlarla harmanlar Lysippos, vücut oranlarını 1/6 dan 1/8 ye çıkarır; objeyi daha göz alıcı, zarif kılmaya çalışır. Ona atfedilen Kral İskender portre yontusu; buğulu bakışları, arkaya doğru taralı saçları ile yansıtır Helenistik dönemi.
Busts of Alexander - original attributed to Greek Lysippos - at the Glyptothek Munich
Busts of Alexander
Eros ve Hermes üzerine bir dizi yontu da Lysippos’a atfedilir. Bunların içinde “Sandaletini bağlayan Hermes” yontusu; teknik yönüyle onun işçiliğini çağrıştırır. Yontunun atipik yanı; Hermes’in bakışının mekân dışını işaret etmesidir. Hermes belirsiz bir yere bakmakta, bir ses ve çağrı üzerine başını oraya çevirmektedir sanki.
Hermes Fastening his Sandal 

"İnsanları oldukları gibi değil, bana göründükleri gibi yontuya vermek istiyorum" der Lysippos ve devasa heykeller yapar; Yorgun Herkül (Farnese Hercules) yontusu gibi. Özgün eserin Roma replikası bugün Napoli’dedir ve boyu 3.15 metre dir. Yorgun Herkül, Klasik dönem mimetik sanatın dışındadır.
The Farnese Hercules - height 3.15 m, orginal attributed to Greek sculptor Lysippos, Roman copy
The Farnese Hercules

The Farnese Hercules - height 3.15 m, orginal  attributed to Greek sculptor Lysippos, Roman copy
The Farnese Hercules
Lysippos atlet yontularında yine de mimetik unsuru elden bırakmaz; hatta canlı erkek modellerle çalışır. Apoxyomenos, idman yaptıktan sonra vücudunu temizleyen bir atletin yontusudur. Atlet, sükûnet içinde elindeki striglis ile kendini temizlemektedir; kol ve ayak daha uzun, gövde ise incedir. Atletin öne doğru uzanan eli ile yontunun tüm cephelerine getirilen devinim, izleyiciye tüm açılardan izlenim olanağı verir.
The Apoxyomenos - Roman statue copy, bronze original by attributed to Greek Lysippos, circa  320 BC
The Apoxyomenos