Rüya Metni: Konservatuvar Önünde Oğlancı Öpüşmeler



Bilmediğim bir konservatuvarın kapısının önündeyim, yeni tanıştığım yirmili yaşlarda iki efemine genç ile sohbet ediyorum. Gençlerden biri okuldan içeri giriyor, arkasından bende gidiyorum, aranıyor, bakınıyor, tuvalete giriyor. Ben,  neden bu çocuğun yanındayım, bilmiyorum; sonra tekrar okul kapısının önüne çıkıyoruz.

Vedalaşacağımızı, onun derse gireceğini düşünürken; birden bana karşı bakışları değişiyor, gözlerinin içi gülmeye başlıyor. Genç, oğlancı bakışları ile bana yaklaşıyor ve dudağımdan öpmeye başlıyor. Şaşırıp, utanıyorum. Öğrencilerin ve caddedeki araba trafiğinin gürültüsü altında, geri çekilip bir daha dudaklarımdan öpmeye başlıyor, bu sefer daha sert ve Fransız öpücüğü ile beni öpüyor.

Hiçbir bir zevk hissetmiyorum, sadece daha sert olan bir erkek dudağı ve ağzımda ekşi, demirimsi bir tat kalıyor. O da fark ediyor hiçbir şey hissetmediğimi ki, geri çekiliyor. Geri çekildiğinde bu sefer gözlerimin önündeki portre değişiyor, başkalaşıyor. Efemine genç birden; esmer, mavi gözlü bir kıza dönüşüyor ama bir iki saniye sonra o kadın portresi gözümün önünden siliniyor, üzülüyorum.

Efemine genç koluma giriyor, yürümeye başlıyoruz, “ne sigarası içiyorsun, ağzın çok kötü kokuyor” diyor, bende “en ucuz tütünü içiyorum, ondandır ağzım çöp tenekesi“ diyorum. Yüzüme yaklaşıp, gülüyor, bahçeye inen merdivenlerde üst üste yanaklarımdan öpüyor, sarılıyor, ama artık şefkatli öpüyor.

Bahçeye iniyoruz, dörtgen bir alan ve ortasında bakımsız, içinde su olmayan ufak havuzun karşısında oturuyoruz. Bu arada okul arkadaşı geliyor, derslerin sıkıcılığından bahsediyor, elleriyle okulun kabadayısı olduğunu düşündükleri genci gösterilyorlar bana. Çocuğa bakıyorum ama hiç serseri tipi göremiyorum gençte, yanımdakilere dönüp “Bu lavuk meslek lisesinde olsa idi, iki dakikada oğlan ederlerdi” gibisinden bir şeyler söylüyorum, şaşırıp konuşmadan  tutaf tuhaf yüzüme bakıyorlar. Sonra yürüyüp tekrar okulun önüne çıkıyoruz.

Beni öpen gencin arkadaşları geliyor yolun karşısından, kaldırımda sohbete başlıyor, ben yürümeye devam ediyorum. Dönüp arkama bakıyorum, efemine genç arkadaşlarına takılmış, konuşuyor. Sesleniyorum, "ben gidiyorum" diyorum, bana dönüp “Akşam, Face’den seni ekleyicem" diyor. O anda anlıyorum, daha önceden tanışıklığımız olmadığını, internet üzerinde sadece ortak arkadaşlarımızın olduğunu..

Durup, kalabalığın içinde ona bakıyorum, diğer arkadaşlarının içinde daha hareketli ve bedeni ile barışık, uzaktan sempatik görünüyor. Tekrar sesleniyorum, duymuyor, son kez bir şey diyesim var ama duymuyor. Artık onun için önemimin kalmadığını düşünüp, bir sigara yakıyorum, karşı kaldırıma geçip, yürüyorum.
Ekim 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder