O hem hareket eder hem etmez,
O hem uzaktadır hem yakında,
O her şeyin içindedir,
Ve aynı zamanda her şeyin dışında.
Upanişadlar
Tarihsel Buda
Buda, tahminlere göre M.Ö. 563-483 yılları arasında
Hindistan’da yaşar. Gerçek adı, Sidarta
Gautama’dır ve Buda ismini sonradan alır. Buda, Sanskritçe'de "Uyanmış
Kişi" anlamına gelir. Ayrıca prens olduğu için Siddharta, bilge kişi
olduğu için Śākyamuni adıyla anılır.
Bir başka güçlü iddiaya göre, Kuzey Hindistan’da yaşayan Sakyalar, Türk kökenli olduğu için; Budizmin kurucusu Buda, Shakyamuni Siddharta Gautama adlı Türk prensidir. Prens olan tarihsel Buda, 30 yaşına kadar
sürdürdüğü saray yaşamını bırakıp; halkın arasına katılır, çilekeş yaşamı deneyimler. Kendisinde meydana gelen ruhsal değişimi
ve aydınlanmayı yaşam öğretisine
dönüştürür; ona eşlik eden öğrencileri olur.
Buda'nın Ayak İzi Temsili - 2. yüzyıl, Khyber
|
Budizm
Hindu-Çin coğrafyasındaki daha eski
inançlar, zaman içinde tarihsel Buda’nın öğretisi ile etkileşime girer. Budist öğreti, bölgeler ve rahiplerin
yaşam pratiklerine göre evrilir. Tibetli rahibin ak dediğine, Taylandlı rakip
kara der; kimisinin paraya dokunması bile yasaktır. Bazı bölgelerde ise ak ile
kararının dengesi kurulur, Buda’nın ışıklanma çağrısına iştirak edilir. Yıllar
içinde Kuzey ve Güneydoğu Asya'ya yayılan
ve diğer dinlerle kaynaşan Budizm, kendi içinde kozmolojik ve tanrısal doğa
güçleri ortaya çıkartır. Budizm’de aydınlanma yolunda olan kişiye Boddisatta (yada Boddhisatva) denir.
Boddi, tarih içinde Budist rahiplerin
genel ismi olur. İnsan ve tüm canlıların değişik varlıklar olarak (Samsara) yeniden
dünyaya geldiği (Reenkarnasyon)
inancı dolayısıyla Budistler, ölümden
korkmaz.
Buda'nın yaşamına dair resimler |
Hinduizm
göre, Vişnu’nun (Cennet ve Yeryüzü Tanrısı), yeryüzüne görünüm kazanan 10
avatarı olacaktır. Bazıları Buda’yı,
Vişnu’nun 9. avatarı kabul eder. Tıpkı Mesih inancında olduğu gibi,
Vişnu’nun 10. avatar henüz yeryüzüne gelmemiştir yâda Buda olarak tekrar
gelecektir. Buda aydınlanmış insan anlamına geldiği için, Budizm’e göre çok sayıda Buda yaşamış ve yaşayacaktır.
Böylece peygambervari dizge oluşur; Mahayana
felsefesinden 20. yüzyıl Zen-Budizm’ine
kadar geniş zaman diliminde tekâmül eden Budacılık, zaman içinde kişinin
aydınlanması için geçirmesi gereken aşamalara,
hatta masalsı anlatılara dayanan bir
din pratiğine dönüşür.
Coğrafya ve yerli inançlar ile Budist
inanç değişir; Uygurlarda, Türk
özelliklerinde ve yaşam biçimine sahip iken; Japonya’da Zen ile etkileşim ile Satori (şimdiki zaman) deneyimine dönüşür. Güney Asya’da Budist rahiplerin kendi yasak ve ahlakları ile
şekillenirken; Çin’de neşesi ve serkeşliği ile bilinen yaşadığı dönemde
insanları etkileyen neşeli ve şişman Gülen
Buda kişiliği ile bilinir. Gerçek adı Milefo
olan Gülen Buda, Bodhisattva rahiplerden biridir ve 10. yüzyılda Çin’de yaşar;
iyimserliğin ve hoşgörünün temsilidir. Budist inançta Samsara, doğum-ölüm ve yeniden hayata dönüş çemberindeki sonsuz
hayat enerjisidir, bengi dönüş dür.
Aydınlanan insan artık Samsara'ya, yani dünyaya dönmez. Mahayana Budizm’de ise, tüm varlıklar, acı ve çile içinde yaşar ve
aydınlanana kadar; yaşam-ölüm döngüsünde varlık alemine yani Samsara’ya dönmeye
devam eder.
Tek ve bütün gerçeklik Hinduizm’de Brahman dır. Brahman ölümsüz, dinamik, bütün, biçimsizdir. Budizm’de
varoluşun nedeni Dharmakaya,
Brahman’dan neşet eder. Budist aydınlanma, Brahman’ın tekliğinin ve bütünlüğünün farkındalığına ulaşmaktır. Bu
deneyim gözlem ve sınırlı deneyim ile
elde edilemez; kişinin tüm benliği ile
gerçekleştirebileceği mistik deneyimdir. Budist aydınlanma deneyiminde
istenç ve algı dünyasının itkileri aşılır, özne-nesne ilişkisi dengelenip aşılmaya
çalışılır. Böylece karşıtlar dünyası, tekliğin
sezgisi, dengesi deneyimine dönüşür.
Gülen Buda heykelleri |
Greko-Budist Kültür: Gandhara
İndus
Vadisi ve Hint Yarımadası’nda, milattan önce 300 ile
milattan sonra 500 yılları arasında kurulan Grek krallıklar ve yerel Hindu
yaşamın sentezi ile ortaya çıkar Greko-Budist
kültür. Makedon Kral İskender,
Doğu Seferi ile Mezopotamya ve Mısır’ı kısa zamanda işgal eder; kralın
ölümünden sonra komutanları,
işgal bölgelerindeki verimli alanlara yerleşir ve Hindu yerel yönetimle
bütünleşir. Ortaya çıkan emperyal tahakküm ile Hindu bölgeler (Gandhara, Bactria, Khyber, Punjab, Hadda)
dış akınların yönetimine tabi olur. ilk önce Bactrian Krallığı, arkasından Kushan Krallığı kurulur.
Buda'nın koruyucusu olarak Herkül - Gandhara, 2 yüzyıl |
Kushanlar göçebe yaşayan halktır;
Grek basıncı ile Gandhara çevresinde
yerleşik hayata geçerler. (Pakistan
ve Afganistan) Neolitik Çağ’dan itibaren yoğun istila gören Gandhara, verimli
ve atipik yerleşkedir. Kushanlar ile Gandhara, altın çağını yaşar. İpek
Yolu'nun merkezindeki Kushanlar,
kalıcı eserler üretir. Gandhara’daki sentezin belirgin örneği, Herkül dür. Grek söylencesinin
yarı insan Tanrısı Herkül, Buda’nın
koruyucusu olarak temsil edilir bazı eserlerde. Greko-Budist kültür, en verimli dönemini M.S. 50 ile 250 arasında Gandhara'da yaşar.
5. yüzyıla kadar varlığını sürdüren bu melez kültür, sonrasında istilacı
saldırılar ve İslamiyet’in yayılması ile
etkisini kaybeder.
Budist Sanat ve Buda Temsilleri
Buda, kimlerine göre peygamberdir. İlk dönem Buda inancında suret yasağı
vardır. Buda’nın imgesi; Buda’nın Boş
Tahtı, Bodhi (Hayat) Ağacı, Dharma Tekerleği, Buda’nın Ayak İzleri gibi
suret içermeyen simgelerle yansıtılır. İnsan
formunda Buda, Gandhara ile M.Ö. 1. yüzyılda ortaya çıkar. Ayakta
duran ve oturan Buda heykelleri ve Buda’nın doğumu, öğretisi, meditasyonu ve ölümü
temalı kabartma yontuları, Grek sanatının izlerini taşır. Budist tapınaklarda,
kabartma ve işlemelerinde Korint tarzı
süslü mimari de kullanılır. Hindu coğrafyasında incelmiş, hatta atletik
hale gelmiş Buda yontularına karşıt olarak; kendi iç dinamiklerini asırlarca
koruyan Çin havzasında, Tao inancı
ile etkileşime giren Buda, dünyanın hayhuyuna karşı şişman ve gülen Buda formuna evrilir. Bir çok Budist tapınak, Stupa adıyla anılır ve iç ve dış
alanlarında birçok Buda yontusu ve simgeler vardır.
Mahabodhi Tapınağı ve Sanchi Stupa |
Uygur Resminde Buda’nın İzi
Türk devleti Uygurlar (745-940) ve
halkı, çoğunlukla Tengri inancına
bağlı kalsa da, Bogü Kağan’ın (759-780) Mani
dinini seçmesiyle ile değişim gösterir. Uygur şehirlerindeki mağara duvar ve
kitap resimlerine, Grek, Çin ve Gandhara sanatının izleri yansır. Batı
Türkistan’daki Pencikent, Varahşa,
Afrasiyap (Semerkant) gibi önemli Uygur şehirlerindeki duvar resimlerinde Budist
doku belirgindir. Uygurlar’dan kalma resimli yazmaların önemli bir kısmı, bugün
Berlin müzelerindedir. Batı Türkistan’daki Kumtura
ve Kızıl freskleri, farklı biçemleri yansıtır.
Buda'nın görüldüğü Uygur Duvar resmi |
Birçok Uygur resimlerinde Buda’nın yüzü, bir Hintli yâda Çinli’den
çok Orta Asyalı bozkır insanına, Türk’e
benzer. Aşağıdaki Uygur duvar resmindeki Buda, bu etkiyi aşikâr biçimde
gösterir. Doğu Türkistan bölgesinden
kalma 7. yüzyıla ait eserde, Buda’nın başının çevresinde hale vardır. Başının üzerindeki at kuyruğu, Türk usulü düğümlüdür. Gövdesinde, bozkır insanı
Türklerin en önemli yoldaşı at
görülür. Sağ omzunda Güneş, sol
omzunda Ay sembolleri ile Buda, Türk kozmolojisinin taşıyıcısı olur.
Uygur Resminde Buda Temsili - Doğu Türkistan, 7. yüzyıl |
Nirvana
Buda’nın öğretisine göre, asıl
gerçek şöyle tarif edilir: Acı ve üzüntülerin nedeni kuvvet,
neden-sonuç zinciri Karma
dır. İnsanlar, acı ve hastalık ile yaşar. Bunun nedeni değişime kapalı olmaları
ve Maya (hayali) etki ile değişmez
biçimlere olan tutkularıdır. Maya nesne, kişi yâda his olabilir ve bunlar
insanı acıya sürükler. Ama kurtuluş
olanaklıdır; karma kuvveti kırılır,
sonsuz hareket çemberi Samsara’nın dışına çıkılır ise, mutlak özgürlüğe
yani Nirvana’ya ulaşılır. Budist
öğretide, Nirvana en üst seviyedir ve ulaşmak için doğruluk üzerinden sekiz basamaklı yol aşılmalıdır. Budist
inanış; ahlak eylemi, söylence ve yaşam felsefesi ile semavi dinlerin çoğunlukla dışındadır.
Budizm, tüm varlıkların geçiciliği
ve bengi dönüş ile saltık Hiçliğe yönelir. Veda Metinleri ve Upnisadlar
ile Hindu-Çin inancını ve felsefesini şekillendiren Budizm, dürtü kontrolüne ve
yaşamı olumsuzlamaya dayanır. Bu eylemsizliği nedeniyle, ekonomik ve kültürel
yaşam dizgesinde, birçok krallık ve kültürde yasaklanır, yâda ehilleştirilerek Japonya’daki Zen kültüründe
olduğu gibi uyumlu kılınır. Nirvana,
aydınlanma ve huzur için, aklın ve bedenin tüm isteklerini (içgüdü, dürtü, sosyal ihtiyaç) yok etmektir. Modern gündelik
düzlemde ulaşılması çok zor ontik deneyimdir ve bu hal Nihilist eylemi içerir. Armağandır
ona ulaşanlar için, sadece ismini duyanların aklında ise müjde olarak kalır.
Buda'nın Cennet Visyonu - 4. yüzyıl, Khyber |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder