Terracotta, Latince terra (toprak) ve cotta (pişirilmiş) kelimelerinde türeyerek, pişirilmiş toprak anlamına gelir. Terakota ham maddesi, kil bazlı kahverengi-kızıl renkli topraktır. İnsanoğlunun ateşi keşfetmesi ile ilkel silah, araç-gereç üretme işçiliği başlar. Şimdilik, kilden yapılmış en arkaik insan üretimi betim, Fransa’nın Audoubert Mağarası’nda keşfedilir. Yaklaşık 12 bin öncesine ait bulguda, ham kil toprağa şekil ve kabartı verilerek iki bizon betimlenir. Neolitik Dönem ile birlikte ihtiyaçlar doğrultusunda, özellikle Akdeniz havzasında, kilden kap-çanak ve seramik üretimi gelişir ve çömlekçilik ortaya çıkar. Sonrasında pişirilmiş topraktan estetik amaçlı idol ve figurinlerin üretilmeye başlanmasıyla sanat gelişir ve heykeltıraşlık mesleği doğar.
Ham Kilden yapılmış Kabartma Bizon betimleri, M.Ö. 12 bin yıl, Audoubert Mağarası |
Toprak Pişirme Tekniği
Kırmızımsı kahverengi renkli kil, alüminyum silikat
içeren toprak türüdür; su ile karıştırıldığında hamur özelliği kazanıp, şekillenmeye uygun hale gelir. Hamurlaşan
toprak, 900 derece yüksek ısı ile
fırında pişirilir; kırılgan ama kolay bozulmayan sert maddeye (kiremit, tuğla) dönüşür. Pişirilmiş
toprak için döküm, yarı döküm, baskı
olmak üzere üç farklı teknik
kullanılır. Hamur toprağın fırın içerisindeki yeri ve pişirilme süresi, rengini ve dayanıklılık derecesini
belirler. Pişirilme sonrası beyaz, kırmızı ve siyah astar ile sıvanır. Astar ile cilalanan yüzey, çivit (renkli toprak tozları) ile yağların karışımından elde edilen pigmentlerle boyanır. Kızıl renkli ve
astarlı yüzey ile kontrast ve canlılık oluşturmak için beyaz, siyah, kırmızı, sarı,
mavi, yeşil renkler kullanılır.
Milattan Önce 4500'lerden Kil Figurin - Kadın yada Tanrıça İdolü
|
Kil Figurinler, Milattan Önce |
Anadolu ve Mezapotamya’da
Figürinler
Neolitik
Çağ (M.Ö. 8.000 ile 5.000) ile tarıma ve ev
tipi barınmaya geçen insan, Çömleksiz
Neolitik dönemden sonra dünyanın her
bölgesinde toprağa elle biçim verip, ateşte pişirmek için fırınlar yapar. Çanak-çömlek
ile seramik, ziraat ve yerleşik hayatın temeli olur. Kap-kacak; saklama, taşıma ve ticari takas için elzemdir
artık. Kilden seramik, yaklaşık 8 bin
yıldır insan tarafından üretilir. Balçık
pişirme becerisi, bilgi-birikim ve zanaatkârlık ile gelişir; farklı amaçlar
adına nesneler üretilir. Gündelik ihtiyaç yanında, insanlık, iman ve ezel düşüncesi ile zaman ve
farklı mekânlar içinde pagan imgelerinin temsili için de kil kullanır. Terakota,
pagan mabetlerde kullanılır; mitleri
yansıtan heykelcikler, tapınak kabartmaları ve kazımaları ve tapınak nişleri yapılır;
bunlar mabet duvarlarına konur.
Neolitik dönem Anadolu’da, Çatalhöyük ve Hacılar bölgesine ait pişirimli toprak hayvan, erkek, kadın figürinleri ve yüksek kabartmalar (M.Ö. 6 bin) günümüze ulaşır. Anadolu Neolitik dönem yerleşkelerinde, çoğu evlerde ele geçirilmiş heykelcikler, bir ev kültünün varlığını işaret eder gibidir. Arkaik dönem figürinlerin birçoğu, zengin sınıf ve askerlerin siparişlerinden ayrı olarak, amatör istek ve kişisel dürtülerle üretilmiş Halk Sanatı izleridir. Günümüze ulaşanlar, tanrıça yâda kadın temsilleri, vahşi yâda evcil hayvan betileri, çok sayıda amorf objelerdir. Neolitik dönemden milattan sonraya onlarca asır içinde, çoğunluğu Anadolu, Mezopotamya, Mısır ve Hindu coğrafyasına ait verilerde, asıl dikkat çeken animalist inancının yansımasıdır. Bugün, bizlere genelleme ve indirgeme yapmaya fırsat vermeyecek atipik buluntular, tanım-yorum dışı betiler çoktur.
Neolitik dönem Anadolu’da, Çatalhöyük ve Hacılar bölgesine ait pişirimli toprak hayvan, erkek, kadın figürinleri ve yüksek kabartmalar (M.Ö. 6 bin) günümüze ulaşır. Anadolu Neolitik dönem yerleşkelerinde, çoğu evlerde ele geçirilmiş heykelcikler, bir ev kültünün varlığını işaret eder gibidir. Arkaik dönem figürinlerin birçoğu, zengin sınıf ve askerlerin siparişlerinden ayrı olarak, amatör istek ve kişisel dürtülerle üretilmiş Halk Sanatı izleridir. Günümüze ulaşanlar, tanrıça yâda kadın temsilleri, vahşi yâda evcil hayvan betileri, çok sayıda amorf objelerdir. Neolitik dönemden milattan sonraya onlarca asır içinde, çoğunluğu Anadolu, Mezopotamya, Mısır ve Hindu coğrafyasına ait verilerde, asıl dikkat çeken animalist inancının yansımasıdır. Bugün, bizlere genelleme ve indirgeme yapmaya fırsat vermeyecek atipik buluntular, tanım-yorum dışı betiler çoktur.
Anadolu'da Figürinler - Neolitik Dönem |
Atipik Figürinler - Mısır, Mezapotamya, Indus bölgesinden |
Halk Sanatı Figürinler
Çokça
kullanılan diğer madde alçı, kil
kadar doğa koşullarına dayanıklı olmadığı için yapılan yontuların çok azı günümüze ulaşır. Hellenistik ve Roma dönemini kapsayan yaklaşık 700 yıllık periyot içinde heykelcik
üretimi, Attika Yarımadası ve Ön Asya
İyon Bölgesi’nde çok gelişir. Boeotia
(Tanagra), Myrina (İzmir), Tarsus
ve Aleksandria (İskenderiye) şehirleri, halk sanatı heykelciliğin önemli
merkezlerdir.
Halk Sanatı Figurinler - Myrina (İzmir) ve Tangara'dan |
Çömlek
ve heykel zanaatçısı hatta halk yığınları, tapınak-saray-kışla
çevresinde yer almadan, ucuz ve basit koşullarda inancına ve beğenisine
uygun toprağa şekil verir arkaik dünyada. Çoğunlukla amatör, bazen yetersiz, kimileri de yarım kalır ama kil figurinler,
heykelcikler halk sanatıdır. Bazıları güdüktür ama canlı anlatımlar, duygusal izler taşır. Anadolu ve
Mezopotamya’da figurinler, tapınaklara adak
heykelciği olarak sunulurken; evlerde tapınma putu (idol) olarak saklanır. Sadece pagan inanç değil; gündelik faaliyetler, sarhoşluk, eğlence,
oyun, seks, tarlada ve bahçede çalışma; hatta doğum ve ölüm döngüsü varlık bulur pişirilmiş topraklarda.
Adak Heykeli ve Heykelcikleri - Kıbrıs'ta bir tapınakta buldu, M.Ö. 650'li yıllara ait |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder