Deneme, Felsefe, Sinema, Tarih, Şiir, Arkeoloji, Rüya, Psikoloji, Seminer Notları...
Rüyanın Anlamı ve Belirsizlik
Rüya Mekanizması: Yoğunlaştırma, Temsil Edilme, Yer Değiştirme, Sansür; Hatırlama ve Unutma
Yoğunlaştırma
Yer Değiştirme
Temsil Edilme
Sansür: Hatırlama ve Unutma
Rüya Yorumu ve Bilinçdışı Dinamikler
Rüya Metni: Afetzede, Elektrik-Su Tesisatı
Evdeyim,
ama evi hatırlamıyorum, seziyorum, yine kiracıyım, yaşıyorum annemle. Evin
elektrik tesisatı yanmış, su tesisatı 2-3 kez patlamış. Eşyalar, duvarlar hatta
kolonlar zarar ziyan. Korkuyla arka odaya gidiyorum, duvardaki döküntüleri
izliyorum. Şimdi elektrikler kesik. “Şarapnel parçası” buymuş diye duvarın
içinden fırlamış bakır-kurşun, tuğla dökülmelere bakıyorum. Aralarında, kırmızı-beyaz
damalı sedef taşları, kırıntıları parçaları görüyorum; bir an seviniyorum
sedefler, çil çil gözüme parlıyor.
Su
tesisatı, birden çok patlamış; bunu nereden biliyorum?, bilmiyorum; sadece
seziyorum. Su çok zarar vermiş, duvarın içinden fırlayan su borusu, yandaki
duvar kolonun, kirişin içinden geçiyor. Şimdi sular kesik; üzerinden epey zaman
geçmiş, akıntıyla oluşan yosun gibi yeşilimsiler sağa sola sarkıyor.
Korkum,
evi dolaştıkça artıyor; ev afet bölgesi gibi, “Bunlar olurken, ben neredeydim?”
diye düşünüyorum, yoksa unuttum mu?
Afetzedeyim.
Ama unutmuşum? Apartman merdivenlerini çıkıyorum, üst kata doğru; tam o sırada,
üst komşunun sesi geliyor; Adam “Zarar neyse evde, karşılarım’ diyor. Kendisini
görmüyorum, yüzünü bilmiyorum; düşünüyorum. 60’lı yaşlarda Oflu evli barklı
adam, birden hatırlıyorum. Merdivenlerde kalmışım, apartmanın zengini diyorum
içimden, “neden bize yardım ediyor?” diye meraklıyım. Neden Oflu? tuhaf geliyor.
Tekrar,
eve dönüyorum. Anneme bakıyorum, beni şaşırtıyor; çok rahat, alışık gibi enkaza,
komşu ile salonda sohbet ediyor. Onun rahatlığı, beni rahatsız ediyor. Diğer
odaya bakınıyorum, ama benim odam değil, bilmediğim yer gibi, virane olmuş.
Korkum artıyor; zaten eskiyken, şimdi daha da eskimiş eşyaların yüzeylerine
dokundukça, dokuya temas ettikçe korkum, endişeye kayıyor.
Nefesim
kesilmeye, daralmaya başlıyorum; Anksiyete geliyor, gözümün önünde endişeden hafif
kararma; uyku ve içimde taşikardi.
Temmuz
2020
Rüya Metni: Gökyüzündeki Vagon
Rüya Metni: Kamera Gözlü Adam
Rüya Metni: Konservatuvar Önünde Oğlancı Öpüşmeler
Bilmediğim bir konservatuvarın kapısının önündeyim, yeni tanıştığım yirmili yaşlarda iki efemine genç ile sohbet ediyorum. Gençlerden biri okuldan içeri giriyor, arkasından bende gidiyorum, aranıyor, bakınıyor, tuvalete giriyor. Ben, neden bu çocuğun yanındayım, bilmiyorum; sonra tekrar okul kapısının önüne çıkıyoruz.
Ekim 2013
Rüya Metni: Sol Bacağımı Yiyen Fareler...
Rüya Metni: Bağırsak Suyu
Aylardan
Eylül’dü yâda rüya bana öyle söylüyordu. Gitmeden önce veda için buluşamamıştık,
sonra bilmediğim bir yolda yürüdüğümüzü gördüm; yolu sevdim. Kollarımla sana
sarılmak istedim, sardım sol kolumu koltuk altına doğru, yan yan sarıldık. Yolun
kenarında olanları, mekânları ve sesleri ne görüyor ne duyuyordum; önüm de
belirsizdi ama böylesi yürüyüş çok iyi geldi bana, çevrede yine pastel sarı
tonlar akıyordu. Birden mekân değişti; rüya, mekânı değiştirdi, yine engelledi
iyiyi.
Sen,
bana sarıldın; “çok çekicisin” dedin, bende sana “çok güzelsin” dedim. Ukde tam
o anda içime düştü; bana karşı olan ilgini daha önce niye bilemedim diye
hayıflandım. Sen niye söylemeye geç kalmıştın? Öpüşmeye
başladık, kemiklerimin esnediğini hissettim zevkten. Saf dinginlikle dilim,
dilinde eriyerek mutlu oldum. Seni iyi gördüm, derin ve sakin öpüşüyordun. Dilim,
dilinde dillere destan hazlarda yoğrulmaya devam etti. Saat: 8:55 idi ve sen,
9.30’da yola çıkmalıydın. Süreyi bana rüya bildirmişti? Tam 35 dakikamız vardı
mutlu olmak yâda zevk almak için.
Neden
bu kadar kısa süre? dedim kendi kendime. Sonra şaşkınlaştım, keyfim rüyanın
kontrolünde girdaplara dönüştü. Öptüğüm dudakların, ağzın içinden geçtim tüm
vücudumla, tek parça. Soluk borusundan sonra iç organlarına geldim. Neredeyim
bilmeden yine de öpüyordum seni. Son hatırladığım, bağırsaklarına girdiğim.
Seni canından, bağırsaklarının suyundan öpüyordum. Birden uyandım. Rüya -3.
şahıs O olarak- rüyamda senin rüyanı mı gösterdi bana?
Ekim 2015
Rüya Metni: Kadın Yüzlü Yavru Kedi
Rüya Metni: Kolombiya Tatilinde Çapraz Ateş
Şubat 2013
Rüya Metni: Gölge Gövde, Karabasan
Aralık 2012
Rüya Metni: Sevgiliyle Yolculuk
Dinginim, aracın nereden geldiği ve nereye gitti önemli değil, zamanı büküyorum. Yer değil, yanımdaki kişi önemli her şey sakin ve münasip, işte öyle. Bir olduğumu hissediyorum, artık bütünüm diye kendimce düşünüyorum, karşımızdaki boş koltukların üzerinden dışarıya bakıyoruz.
Rüya Metni: Galata'da Aşk
Rüyam bir parkta başlıyor, öncesi belirsiz. Ne olmuş bilmiyorum, yanımda arkadaşım Mizan ve karşımızda iki tane 20'li yaşlarda kız var; parkın çimenleri üzerinde ya bir şeyi bitirmiş ya da devam edecekmişçesine duruyoruz. Sonbahar günü, hava kapalı ve puslu; kızlarla vedalaşır gibiyiz. Kızlardan biri, bana yaklaşıyor ve yanaklarımdan öpüyor; dayanılmaz tenin çekiciliğine kapılıp, hafif meyil vererek dudaklarının kenarından öpüyorum. O da davetkâr biçimde öpüşmeyi devam ettiriyor ve müthiş haz başlıyor. Sarılıyoruz birbirimize, elimi beline doluyorum. Yüz hatları çok orantılı, teni duru güzellikte; kumrala yakın esmer çekiciliği yüzüme vuruyor. Ortadan ayrılmış ensesine uzanan kısa ve düz saçları var. Burnu ve yanakları, yüzünün diğer hatları ile uyumlu. Dudakları kırmızı ruj ile daha ortaya çıkmış iştahlı ve ıslak ıslak değiyor dudaklarıma, sonra da dişlerime. Gözleri, mavi gözleri güneş gibi çekiyor beni.
Mavi gözlü kız, daha da ileri
gidiyor parkın orta yerinde, elini belinim altına indiriyor ve kamışıma atıyor;
derin derin okşuyor ve sertleşiyorum. Şaşkın ve çok mutluyum bu davete; icap
ediyorum. Malafatım karşıdaki palamut ağacı gibi, dimdik parkın ortasındayım. Sarılarak
birbirimize ve öpüşerek parktan çıkıyoruz tanımadığım seks öznesi ile...
Rüya Metni: Yeteneğim Keşfediliyor
Rüya Metni: İlkokulumun Kapısı
Keşke o günlere dönebilseydim diyorum, üzülüyorum, pişmanlıklarım aklıma geliyor. Kapıya doğru yürüyerek merdivenleri çıkıyorum ve ana kapının önü tenhalaşıyor, içeri girmeme çok az kalıyor. Nefesim iyice kesiliyor, soluk almakta zorlanıyorum, boğulmaya başlıyorum, gözlerim kararıyor, yere yığılıyorum, uyanıyorum.