Bilakis


mevsimsiz hale ve yansıyan ışık

çırakların bildiği uzak maviliklere

pazar anında dedin ki: ‘bilakis’

lakin ellerimi göğe açmadım.

 

Keyifsiz de severim ve bu satırlarda kalır

kimseye söylemem, söz

referansım su ile hayta giderken

ekseriyetle hafta içi ve sonu susarım.

 

surette mevcuda gelirken sen

umurunda değil ama azalıyorum

travesti şehir böylelikle üstümden geçiyor

merkezi atama kaderin cilveli hileleri

kuruntu/kurgu/kulp olmaya durur

şizoid yüreğime.

 

tirat atmaz 4. tekil şahıs

atılmışlığa kıyamaz

Şeytan fakir

hiç kadar güzel Şeytan

bir anı, boş bulunmuşluk işte

istersen sende benim sözlerimi

gözlerime bakarak çiğnersin. 


Mevsimsiz


türk oğlan evcimenin penceresinden tekilleri

bildiği yollar hala revize edilirken

yürümek ile pazartesi günü yeter sonbaharda.

 

beyaz geceleri duymuş ve heveslenmiş

içinden nehir geçen şehirlere karşı meraklanmış

mevcut olmayanlara öykünmüş, açımlanmak istemiş.

 

deney koşullarında ve köpeklerin

kutsal dualarında saftayım

kemik ve biraz ilik ben razıyım

taşıma suyu ile diner belki uyumsuz nöbetleri

hayali resimler, hacivatsız gölgeler

midede biriken endişelerim

senin ile dünyalıklar içinde endişelenmek isterim.

 

hicran ve takılıp kalmak

trajik olmayan komik işlikler

yaşamak istemenin

bizatihi kibir olduğunu 

unutmaya çalışmış

güzelleşmişiz tabi ki.